ABD Kongresi DeFi için savaşıyor, Trump’ın sessizliği ise her şeyi açıklıyor

ABD’de Demokratlar ve Cumhuriyetçiler DeFi konusunu tartışırken, Trump’ın sessizliği kripto topluluğuna nasıl bir mesaj veriyor? Bu ilgisizlik ya da tarafsızlık, stratejik atılan bir adım mı?

DeFi dikkatleri üzerine çekti

10 Eylül, merkeziyetsiz finans teknolojinin gelişiminde önemli bir anı işaret eden, DeFi üzerine ilk kongre oturumu gerçekleşti.

“DeFi’nin Şifresini Çözmek: Merkeziyetsiz Finansın Geleceğini Çözmek” başlıklı oturum, Kongre Üyesi French Hill tarafından yönetildi ve yaklaşık iki buçuk saat sürdü.

ABD’li vekiller DeFi’nin finansal sisteme getirebileceği potansiyel fayda ve riskleri tartışmak üzere bir araya geldi.

Oturum, milletvekilleri arasında net bir bölünme yaşandığını ortaya koydu. Hill liderliğindeki Cumhuriyetçiler, DeFi’nin aracı kurumları ortadan kaldırma ve finansal piyasaları dönüşüme uğratma becerisi konusunda iyimserdi.

Hill, “otonom, kendi kendini yürüten kodun yerine aracılar belirleyerek merkeziyetsiz finansta finansal piyasaların ve işlemlerin yapılandırılma ve yönetilme biçimi değiştirilebilir” dedi.

Öte yandan Demokrat vekiller DeFi’ın potansiyel kötüye kullanımına, özellikle de suç faaliyetlerini artırmadaki rolüne odaklanarak endişelerini dile getirdi. Cumhuriyetçiler daha hafif düzenlemeler talep ederken, Demokratlar yasa dışı kullanım risklerini gerekçe göstererek sıkı bir gözetimi savundu.

ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken, bu duruşma DeFi’nin geleceği ve kripto para piyasasının geneli için ne anlama geliyor?

DeFi hakkında farklı bakış açıları

Oturum, milletvekillerinin merkeziyetsiz finans alanını nasıl gördükleri konusunda sert zıtlıkların yaşandığı bir savaş ortamına dönüştü. Alt komite başkanı Hill, tokenizasyon ve DeFi’ın finans sektörüne sunabileceği fırsatlara odaklanarak tartışmayı başlattı.

Oturum sırasında aktarılan düşüncelere herkes hemfikir olmadı. Kaliforniya’dan bir Demokrat Kongre Üyesi Brad Sherman daha eleştirel bir yaklaşım benimsedi. DeFi’nin özellikle ultra zenginler için vergi kaçırma aracından başka bir şey olmayabileceğine dair endişelerini dile getirdi.

“Burada milyarderleri gelir vergisinden kurtarma çabası söz konusudur. Ne zaman bir milyarder başarılı şekilde vergi kaçırsa, Freedom Caucus’un bir üyesi de ona kol kanat germektedir.”

Brad Sherman, Kaliforniya Demokrat Kongre Üyesi

Sherman’ın endişelerine yanıt olarak Coin Center Araştırma Direktörü Peter Van Valkenburgh karşıt bir görüş sundu. Vergi kaçırmanın bir suç olduğunu kabul etti ancak DeFi’ın şeffaf, merkeziyetsiz veri tabanının kötü niyetli kişilerin faaliyetlerini gizlemesini zorlaştırdığına dikkat çekti.

“Vergi kaçakçılığı suçtur. Sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Ancak vergi kaçırmanın ve bunun varlığının %100 gözetlenen ve kontrol edilen bir mali sistemi gerektirdiğini düşünmüyorum.”

Peter Van Valkenburgh, Coin Center Araştırma Direktörü

Van Valkenburgh ayrıca Milli Gelirler Dairesi’nin vergi kılavuzu konusundaki karmaşaya da dikkat çekti. Birçok kripto kullanıcısının vergi yasalarına uymak istediğini ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda net talimatlardan mahrum olduğunu savundu.

“Kripto para sektöründeki zorlu alanlardan birisi ABD’lilerin bir sermaye kazancı elde ettiklerinde vergilerini nasıl ödeyebilecekleri konusunda IRS’den net bir vergi rehberliği alamamasıdır.”

Peter Van Valkenburgh, Coin Center Araştırma Direktörü

Suçluların yasa dışı fonları saklamak için şeffaf blok zinciri ağları yerine geleneksel finansal sistemleri kullanma olasılığının daha yüksek olduğunu da sözlerine ekledi.

Americans for Financial Reform’da Kıdemli Politika Analisti Mark Hays, DeFi’yi daha az olumlu bir şekilde tasvir etti. Bu ortamı yatırımcıların genellikle yıkıcı kayıplarla karşı karşıya kaldığı, değişken ve dolandırıcılıklarla dolu bir alan olarak tanımladı.

Hays, DeFi’nin özgür bırakılmaması gerektiğini ve yatırımcıları korumak için mevcut menkul kıymetler yasalarının merkeziyetsiz sistemler için de geçerli olması gerektiğini vurguladı.

Öte yandan DeFi Education Fund Baş Hukuk Sorumlusu Amanda Tuminelli farklı bir yaklaşıma sahip. DeFi’nin finansı demokratikleştirme potansiyelini vurgulayan Tuminelli’ye göre, geleneksel finans sistemleri aracılardan güç alıyor ve bu aracılar ‘bekçi’ görevi görüyor.

“Büyük bankalar ayrımcılık içeren nedenlerle veya hiçbir neden olmaksızın sisteme erişimi reddedebilir ve reddediyor da” dedi ve mevcut durumu DeFi’ın herkese açık erişime dayalı yapısıyla karşılaştırdı. İnternet bağlantısı olan her bireyin DeFi’yi kullanabileceğini ve DeFi’yi “finansal kapsayıcılığın simgesi” olarak nitelendirdi.

Tuminelli, DeFi’ın geleneksel finans gibi davranmamasını çünkü temel yapıların tamamen farklı olduğunu savundu. Düzenlemelerin merkezi olmayan sistemlerin aracısız niteliğini ve işlem anonimliğini dikkate alması gerektiğini ekledi.

Kripto, başkanlık tartışmalarında saf dışı edildi

Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve eski Başkan Donald Trump 10 Eylül’de 2024 seçimlerinin ikinci başkanlık münazarasında karşı karşıya geldi. Trump’ın bilinen kripto destekçi duruşuna rağmen, tartışmada kripto varlıklardan hiç bahsedilmedi.

Aksine, münazarada geleneksel ekonomik konulara odaklanıldı ve kripto, blok zinciri ya da daha geniş finansal teknoloji konularına hiç değinilmedi.

Harris’in tartışma sırasındaki güçlü performansı, özellikle kürtaj gibi tartışmalı konulardaki pozisyonunu savunmakta zorlanan Trump’ı tedirgin etmiş gibi görünüyor.

Tüm bunlar kripto piyasasını etkilemiş olabilir çünkü Bitcoin tartışmadan sonra 58.000 dolar civarından 56.000 dolara düştü. 11 Eylül itibarıyla toparlanma göstererek 58.072 dolar civarında seyretmekte.

Piyasa değerine göre ikinci en değerli dijital varlık Ethereum da aynı dönemde yaklaşık %0,5’lik küçük bir düşüş yaşadı ve şu anda 2.362 dolar civarındadır.

Çevrim içi tahmin platformu Polymarket’e göre kendisini uzun süredir serbest finansal piyasaların savunucusu olarak konumlandıran Trump’ın kazanma ihtimali, münazara öncesinde %52 iken şimdi %49’a düştü.

CNN’de yapılan bir anket ise Harris’in üstünlüğünü ortaya koyarken, izleyicilerin %63’ü Harris’in Trump’tan daha iyi performans gösterdiğini belirtti. Katılımcıların çoğu tartışmanın Kasım ayındaki oylarını etkilemeyeceğini belirtti.

Kampanya devam ettikçe ve üçüncü bir münazara talebi arttıkça kripto paraların nihayet sahneye çıkıp çıkmayacağını göreceğiz.

Sıradaki ne?

Biden yönetimi boyunca Demokratlar sürekli olarak kriptoya şüpheyle yaklaştı, riskleri vurguladı ve daha güçlü düzenlemeler için baskı yaptı. Başkan Yardımcısı Kamala Harris bu konuda sessiz kalarak duruşunu belirsiz kıldı.

Bir zamanlar kriptoya şiddetle karşı çıkan Trump ise sanal varlık destekçisi seçmenleri çekmek için tutumunu değiştirdi. Son aylarda Trump, çeşitli durumlarda blok zinciri ve kriptoya karşı daha açık olduğunu gösterdi.

Ancak Harris gibi o da en önemli anlarda sessiz kaldı. Örneğin Ağustos 2024’te Trump ile Musk arasındaki Twitter sohbetinde ve ikinci başkanlık tartışmasında kripto paranın yokluğu belirgin şekilde dikkat çekti.

ABD’de kripto ve DeFi’nin geleceği belirsizliğini koruyor. Yaklaşan seçimlerle birlikte, bir sonraki yönetimin büyüyen bu sektörü nasıl ele alacağı, finansal alanda hem yenilik hem de düzenleme üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olabilir.