Bitcoin’in Ekim mucizesi: ‘Uptober’ geri mi dönüyor?
Bitcoin’in tarihi “Uptober” kazançları, şimdiye kadarki en iyi Eylül ayı performansının ardından bu yıl da tekrarlanabilir mi? Yoksa Bitcoin’in fiyat hareketinde yeni bir dönüm noktası mı?
İçerik Tablosu
Ekim ayı umutları yeniden yeşertiyor
Her ekim ayı geldiğinde, $BTC topluluğu heyecanla dolup taşıyor. Tarihsel olarak bu ay Bitcoin’in en çok parladığı zaman olmuştur ve “Uptober” olarak adlandırılan yükseliş ayı olarak kabul edilir.
Şimdi biraz geçmişe dönelim ve Eylül ayı hakkında konuşalım. Geleneksel olarak Eylül ayı Bitcoin için zor bir ay olmuş ve fiyatlar genellikle darbe almıştır. Aslında, 2017’den 2022’ye kadar her Eylül ayı Bitcoin için kırmızıda sona erdi. Yıllar boyunca, $BTC açısından en kötü performans gösteren aylardan biriydi.
Öte yandan, 2024’ün başka planları vardı. Düşüş yerine Bitcoin güçlü kaldı ve yükseldi. Coinglass verilerine göre, Eylül ayı yıllar sonra ilk kez %9,3’lük bir getiri ile sona erdi. Bu, Bitcoin’in başlangıcından bu yana en iyi performansıydı.
$BTC geçen yıl Eylül ayında yalnızca %3,91’lik bir kazanç elde edebilmişti. 30 Eylül itibarıyla Bitcoin 63.720 dolar civarında işlem gördü ve geçtiğimiz hafta yaklaşık %0,91 yükseldi.
Söz konusu yükselişin büyük bir kısmı ABD Merkez Bankası’nın son hamlelerinden kaynaklanmakta. Fed 18 Eylül’de faiz oranlarını 50 baz puan düşürerek piyasaya sağlam bir destek verdi.
Ekim ayı, ortalama %22,9’luk getirisiyle Bitcoin için her zaman öne çıkan bir ay olmuştur. Eylül ayını geride bırakırken BTC’nin halihazırda güçlendiği düşünülürse, Bitcoin için sırada ne var?
Bitcoin’in Ekim görünümünü belirleyen faktörler
Ekim ayına girerken, Bitcoin için birkaç temel faktör bir araya geliyor ve potansiyel olarak yükseliş ayına zemin hazırlıyor gibi görünüyor. Şimdi bunları teker teker inceleyelim.
Yarılanma sonrası etki
Bitcoin’in dördüncü halving olayı Nisan 2024’te gerçekleşti ve madencilik ödüllerini yarı yarıya azaltarak blok başına 6,25 BTC’den 3,125 BTC’ye düşürdü.
Tarihsel olarak, bu arz azaltımı hemen olmasa da genellikle yükseliş fiyat hareketlerini tetiklemiştir. Bitcoin, önemli bir ivme kazanmadan önce en yüksek ve en düşük seviyeler arasında salınan, yarılanma sonrası bir model izleme eğilimindedir.
Araştırmalar, ilginç bir şekilde Bitcoin’in fiyat döngülerinin genellikle yarılanmadan yaklaşık 170 gün sonra çekiş kazanmaya başladığını ve yaklaşık 480 gün sonra zirveye ulaştığını göstermekte.
Ekim ayı en son yarılanmadan beri yaklaşık 170 güne işaret ederken, birçok kişi bunun BTC için büyük bir yukarı yönlü hareketin başlangıcı olabileceğini düşünüyor.
Yılın son çeyreğinin, özellikle de halving döngüleri sırasında tarihsel olarak yükselişe geçtiği gerçeğidir. Örneğin, 2012’nin 4. çeyreğinde Bitcoin %97,7, 2016’nın 4. çeyreğinde %58,4 ve 2020’nin 4. çeyreğinde %168,9’luk şaşırtıcı bir yükseliş kaydetmiştir.
Tarih ders çıkarabileceğimiz bir gösterge ise, 2024’ün 4. çeyreği bu modeli takip edebilir ve Ekim ayı potansiyel olarak güçlü bir ralli için zemin hazırlayabilir.
Seçim heyecanı
2024 ABD seçim yarışı, her iki büyük adayın da kripto tartışmalarına girmesiyle Bitcoin’in ateşini alevlendiriyor.
Bir zamanlar sanal varlık karşıtı olan eski Başkan Donald Trump kritik bir dönüş yaptı. Mayıs 2024’te, kampanyası için kripto para bağışlarını kabul etmeye başladı ve bu hareket topluluğun dikkatini çekti.
Haziran ayında Trump, Bitcoin madencilerine desteğini dile getirerek kripto destekçisi duruşunu daha da pekiştirdi ve kalan Bitcoin arzının ABD’de çıkarılacağına dair umudunu ifade etti.
Sadece bununla da kalmadı. Temmuz ayının sonunda Trump, Nashville’deki Bitcoin Konferansına ana konuk olarak katılarak manşetlere çıktı ve burada Bitcoin için ulusal bir stratejik rezerv oluşturulmasını önerdi.
16 Eylül’de Trump, “World Liberty Financial” adlı kendi merkeziyetsiz finans projesini başlatarak kripto sektörüne giderek artan katılımını sağlamlaştırdı.
Öte yandan, Başkan Yardımcısı Kamala Harris de daha temkinli olmakla birlikte kripto topluluğuna yaklaşmaya başladı. Uzun bir sessizlik döneminden sonra nihayet sektöre ısındığını gösteren açıklamalar yapıyor.
Pittsburgh’da kısa süre önce yaptığı bir konuşmada Harris, kripto ekosisteminin kritik bir omurgası olan blok zinciri teknolojisinde ABD’nin hakimiyetini sürdürmesinin önemini vurguladı.
Kampanyası, “yapay zekâ ve dijital varlıklar gibi yenilikçi teknolojileri teşvik etme” sözü veren bir politika belgesi yayınlayarak Bitcoin gibi kripto para birimlerinin önemine işaret etti.
Her iki büyük adayın da kripto sularına ayak basmasıyla birlikte, özellikle seçim dönemi yaklaşırken siyasi manzara Bitcoin için olumlu bir şekilde şekilleniyor gibi görünüyor.
İstikrarlı makroekonomik ortam
Makroekonomik ortam Bitcoin’in Ekim ayındaki görünümünde önemli bir rol oynamakta. Bazı karışık sinyallere rağmen iyimser kalmak için nedenler mevcut.
ABD ekonomisi Ağustos ayında Temmuz ayına kıyasla biraz daha fazla olmak üzere 142.000 kişilik istihdam yaratarak piyasa güvenini artırdı. Ancak, önceki aylara ait istihdam düzeltmeleri iş gücü piyasasının başlangıçta göründüğü kadar güçlü olmayabileceğini göstermekte.
Bir diğer kritik faktör olan enflasyon en azından yüzeysel olarak soğumuş gözüküyor. Ağustos ayında Tüketici Fiyat Endeksi Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyesine inerek 12 aylık bazda %2,5 ile beklenen %2,6’nın hemen altında kaldı.
Bununla birlikte, gıda ve enerji gibi değişken maddeleri içermeyen çekirdek enflasyon, Ağustos ayında %0,3 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşerek inatçı bir şekilde yüksek kalmaya devam etti.
Sonuç olarak, ABD Federal Rezerv 18 Eylül’de tarihi bir hamle yaparak faiz oranlarını 50 baz puan düşürdü ve %4,75 ila 5 aralığına çekti. Bu sayede finansal sisteme taze likidite sağlandı.
Öte yandan, küresel sahnede Çin ekonomisini canlandırmak için adımlar attı. 27 Eylül’de Çin şirketlerinin hisseleri, Pekin tarafından uygulamaya konulan teşvik paketi sayesinde 2008’den bu yana en iyi haftasını yaşadı.
Çin Halk Bankası, yerel şirketleri ve banka dışı finans kuruluşlarını desteklemek için 800 milyar yuanlık (3,8 trilyon Türk Lirası) bir kredi havuzu açıkladı. Bu sermaye akışı dünya çapında yatırımcı güvenini artırarak Bitcoin gibi riskli varlıklar için daha istikrarlı bir zemin yarattı.
Jeopolitik cephede her şey yolunda gitmiyor. Özellikle İsrail-Filistin çatışması bir yılını doldurmak üzereyken Orta Doğu’da gerilim tırmanmaya devam ediyor.
İran destekli Hizbullah’ın potansiyel tehdidi de dahil olmak üzere İsrail ve bölge ülkeleri arasında artan sürtüşme, küresel piyasalara belirsizlik getirebilir.
Bitcoin genellikle geleneksel finansal dalgalanmalara karşı bir koruma olarak görülse de, herhangi bir jeopolitik olay devam eden yükseliş hissini azaltabilir ve BTC için elverişli olan bu durumu karmaşık hale getirebilir.
Uzmanlar ne düşünüyor?
Bitcoin Ekim ayına girerken, birçok kripto uzmanı ve makro analist önümüzdeki günlerde neler yaşanabileceğini değerlendiriyor.
Analistlerin odaklandığı ana temalardan biri, Bitcoin için önemli bir itici güç olan küresel likiditedeki artıştır. Global Macro Investor Makro Araştırma Başkanı Julien Bittel, küresel para arzının yeniden yükselmeye başladığını ve bunun Bitcoin için tarihsel olarak olumlu bir işaret olduğunu belirtiyor.
Bitcoin’in bu tür likidite girişlerine hızlı tepki verme eğiliminde olduğu ve mevcut makro ortam göz önüne alındığında, “Muz Bölgesi gerçekten devreye girmeden önce uzun süre devam etmek için son şans” dediği şeye yaklaşıyor olabileceğimizi öne sürüyor.
Likidite Bitcoin için yükseliş anlamına gelse de Orta Doğu’daki jeopolitik gerilimlerin ve COVID sırasında görülenler gibi beklenmedik ekonomik şokların bu ivmeyi bozabileceğini unutmamak önemlidir.
Bir diğer kripto analisti Michaël van de Poppe, Bitcoin için son derece yükseliş eğilimli bir hedef belirledi. Bitcoin’in 2024 yılı sonuna kadar 90.000 ila 100.000 dolar arasında işlem görebileceğini tahmin ediyor.
Bittel gibi van de Poppe da artan küresel likiditeyi önemli bir faktör olarak gösteriyor. Altın ve gümüş fiyatları son yılların en yüksek seviyelerine tırmanırken, genellikle “dijital altın” olarak adlandırılan Bitcoin’in de bunu takip etmesi beklenmekte.
The Kobeissi Letter’a göre ise ABD’li tüketiciler ekonomik görünüm konusunda giderek daha karamsar hale geliyor. Aslında, ABD’lilerin mevcut ekonomik koşullara olan güveni “2008 Mali Krizi” sırasında görülen seviyeleri yansıtarak 2020’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Tarihsel olarak, tüketicilerin mevcut değerlendirmeleri ile gelecek beklentileri arasındaki fark 30 puanı aştığında genellikle bir durgunluk yaşanmıştır. 2003 yılı ise tek istisnadır.
Şu anda yine o kritik 30+ puan sınırındayız. Bu da Bitcoin bir boğa koşusuna hazırlanırken, ekonominin genelinin bir resesyonun eşiğinde olabileceği anlamına geliyor.
Eğer bir resesyon yaşanırsa, Bitcoin için beklenmedik sonuçlar doğurabilir.
Öte yandan Bitcoin ekonomik belirsizlik dönemlerinde genellikle güvenli liman olarak görülüyor, dolayısıyla talep artabilir. Ciddi bir ekonomik gerileme yatırımcılar arasında risk iştahını azaltabilir ve Bitcoin’in yukarı yönlü hareketini sınırlayabilir.
Özet
Bitcoin Ekim ayına yükseliş ivmesiyle girerken, potansiyel kazançlar için sahne hazır görünüyor. Ancak, dikkatli davranmak çok önemlidir.
Artan küresel likidite ve yarılanma sonrası döngü güçlü bir yukarı yönlü potansiyele işaret etse de riskler varlığını sürdürüyor. Jeopolitik gerilimler ve ABD’nin resesyona girme olasılığı temel sorunlar olmaya devam ediyor.
Kripto piyasasının oldukça değişken olduğunu unutmamak her zaman akıllıca olacaktır. Gelecek umut verici görünse de, Bitcoin’in yolu engebeli olabilir. Her zaman olduğu gibi, asla kaybetmeyi göze alabileceğinizden daha fazla yatırım yapmayın ve bu belirsiz zamanlarda dikkatli olun.
Yasal Uyarı: Bu makale yatırım tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içerisinde yer alan tüm bilgiler yalnızca eğitim amaçlıdır.