Eylül ayı Bitcoin için dönüm noktası mı? Kritik verilerin sonuçları yönü belirleyecek
Bitcoin (BTC) büyük bir sıçramanın eşiğinde mi, yoksa Eylül ayının ekonomik göstergeleri piyasayı haftalardır belirsizlik içinde tutan düşüş eğilimini destekleyecek mi?
İçerik Tablosu
Bitcoin sıradaki sinyali bekliyor
Son birkaç haftadır kripto piyasası, fiyatların inatla dar bir aralıkta sıkışıp kalmasıyla durgun günler geçiriyor.
Bitcoin 60.000 dolar civarında geziniyor, sık sık hemen altına düşüyor ve bu seviyenin üzerinde herhangi bir ivmeyi sürdürmek için çabalıyor. $BTC, 3 Eylül’de yaklaşık 57.500 dolardan işlem gördü ve bu seviye geçtiğimiz ay boyunca defalarca ziyaret edildi.
Ethereum (ETH) da 2.500 dolarda güçlü bir direnç ile karşılaştı ve bu seviyeyi geçmeye çalışmasına rağmen günümüzde 2.380 dolar seviyelerinde işlem görmekte.
Yatay fiyat hareketi, özellikle piyasanın yönünü güçlü bir şekilde etkileyebilecek kritik olaylarla dolu Eylül ayına girerken birçok yatırımcıyı endişelendirdi.
Bunlar arasında ABD Başkanlık seçimi, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verileri yer almakta.
TÜFE ve ÜFE verileri önemli çünkü Federal Rezerv’in (FED) yaklaşan faiz oranı kararında büyük olasılıkla önemli bir rol oynayacaktır. Enflasyonist baskılar azalıyor gibi görünüyorsa, Fed faiz indirimi yapmayı tercih edebilir.
Önümüzde bu kadar çok şey varken, ne bekleyeceğimizi, olası etkilerini ve işlerin bundan sonra nereye gidebileceğini anlamak için daha detaylı inceleyelim.
Fed’in bir sonraki hamlesine öncülük eden enflasyon verileri
ABD TÜFE ve ÜFE, Fed’in bu ayki faiz kararını etkileyebilecek en kritik iki göstergedir. Bu verileri kavramak, piyasanın önümüzdeki haftalarda nasıl tepki verebileceğini anlamak açısından kilit önem taşımakta.
Ağustos ayı için 11 Eylül’de açıklanacak olan TÜFE verileri, günlük mal ve hizmet fiyatlarının zaman içinde nasıl değiştiğini takip eden önemli bir enflasyon göstergesidir.
Temmuz ayında TÜFE enflasyonu Haziran ayındaki %3 seviyesinden hafif bir düşüşle %2,9 seviyesine gerilemiş ve enflasyonda kademeli bir yavaşlamaya neden olmuştur. Fed’in hedefi enflasyonu %2’ye düşürmek olduğundan Ağustos ayındaki TÜFE yakından izlenecektir.
Eğer bu rakam %2,9’un altına düşerse, enflasyonun doğru yönde ilerlediğine işaret edecek ve Fed üzerindeki yüksek faiz oranlarını sürdürme baskısını hafifletecektir.
12 Eylül’de ise ÜFE verileri açıklanacak. ÜFE, yerli üreticilerin üretimleri karşılığında aldıkları satış fiyatlarındaki ortalama değişimi ölçerek arz sürecindeki enflasyonist baskılar hakkında fikir vermekte.
Temmuz ayında ÜFE beklenenden daha keskin bir düşüş göstermiş, yıllık oran %2,2’ye gerileyerek bir önceki dönemdeki %2,7’nin çok altında kalmıştır.
Değişken gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen temel ÜFE de keskin bir düşüş göstererek yıllık bazda %2,7’lik beklentiye kıyasla %2,4 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Söz konusu enflasyon verilerinin önemi küçümsenemez çünkü 18 Eylül’de yapılacak olan FOMC toplantısında Fed’in faiz oranlarına ilişkin kararını büyük ölçüde etkileyecektir.
Bir önceki toplantıda Fed faiz oranlarını sabit tutmayı tercih etmiş ve mevcut hedef aralığı %5,25 ila %5,50 arasında belirlenmişti. Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonun düşmeye devam etmesi halinde merkez bankasının faiz artırım sürecinin sonuna yaklaştığını belirtti.
CME FedWatch Tool’a göre, piyasa şu anda ikiye bölünmüş durumda. %59’u 25 baz puanlık bir indirimle yeni hedef oran olan %5,00 ila 5,25’e inilmesini beklerken, %41’i 50 baz puanlık daha önemli bir indirimle oranın %4,75 ila %5 arasına inmesini bekliyor.
25 baz puanlık bir indirim Fed’in olağan bir rahatlama dönemine girdiğine işaret edebilir ve bu da piyasaya denge kazandırabilir.
Öte yandan 50 baz puanlık bir indirim, yatırımcıların daha düşük borçlanma maliyetleri ve daha destekleyici bir para politikası potansiyeline tepki vermesiyle Bitcoin fiyatında ani yükselişi tetikleyebilir.
Başkanlık tartışmaları: bir dönüm noktası mı?
ABD Başkanlık münazaralarının ikincisi 10 Eylül’de gerçekleşirken, kripto piyasası duyarlılık ve yön konusunda olası değişimlere hazırlanmaktadır.
Bu münazara kripto topluluğu için özellikle önemli olacak çünkü birbirinden tamamen farklı geçmişleri ve sektöre bakış açıları olan iki adayı bir araya getiriyor.
Bir tarafta, bu kampanya sırasında şaşırtıcı bir şekilde kripto para destekçisi tutum sergileyen Cumhuriyetçi aday Donald Trump var.
Birkaç yıl önce Trump Bitcoin’den bir “dolandırıcılık” olarak bahsetmiş ve dolara karşı oluşturduğu tehditle ilgili endişelerini dile getirmişti. Şimdi ise çarpıcı bir şekilde tersine dönerek kripto endüstrisinin güçlü savunucusu haline geldi.
Nashville’deki Bitcoin konferansında yaptığı açılış konuşmasında Trump, kripto topluluğunda sürekli eleştirilen SEC Başkanı Gary Gensler’i kovma sözü verdi. Ayrıca ulusal bir Bitcoin stratejik rezervi oluşturma planını açıkladı ve ABD’li kripto madencilerine destek sözü verdi.
Trump bu cesur vaatleriyle, ABD hükümetinin kripto sektörüyle etkileşiminde potansiyel olarak büyük değişiklikler yaratabilecek bir aday olarak konumlandı.
Öte yandan güncel ABD Başkan Yardımcısı ve yeni Başkan adayı Kamala Harris kampanyası boyunca dijital varlıklar konusunda nispeten sessiz kalması birçok söylentiye yol açtı.
Brian Nelson’ın son yorumları Harris’in görüşlerine biraz ışık tuttu. Nelson, Harris’in kripto da dahil gelişmekte olan teknolojilerin büyümeye devam etmesine izin veren politikaları desteklemeyi amaçladığını belirtti. Açıklama belirsiz olsa da, Harris cephesinden kripto sektörüne yönelik ilk resmi onay anlamına gelmekte.
Demokrat Parti’nin son belgesinde kriptodan hiç bahsedilmediği için bu açıklamaların zamanlaması kritik önem taşıyor.
Harris’in son yorumlarıyla birleşen bu eksiklik, çeşitli değerlendirmelere yol açtı. Bazıları bunu olumlu bir işaret olarak görürken, diğerleri bunu Biden yönetiminin kripto endüstrisi için daha az elverişli görülen politikalarının bir devamı olarak görüyor.
Öte yandan, Harris’in gerçekleşmemiş sermaye kazançlarının vergilendirilmesine destek verdiği iddiasına ilişkin yanlış bilgiler de görüşleri daha da bulanıklaştırdı. Her ne kadar söz konusu söylenti asılsız olsa da, kripto topluluğu içinde endişelere yol açarak Harris’in duruşunu daha da gizemli hale getirdi.
SEC’in kısa süre önce NFT pazarı OpenSea’ye bir Wells Bildirimi göndererek yasal işlem başlatılabileceğinin sinyalini vermesiyle, tartışma artan düzenleyici inceleme zemini üzerinde şekillendi.
Trump’ın ironik bir şekilde OpenSea’de listelenen yeni bir dijital ticaret kartı setini duyurması gibi son hamleleri, kripto destekçisi imajını daha da sağlamlaştırdı.
Söz konusu uyarının zamanı, Harris yönetiminin sanal varlık sektörü üzerindeki düzenleyici baskıyı sürdürebileceği ve hatta yoğunlaştırabileceği yönündeki spekülasyonları artırdı.
Kripto yatırımcıları için Trump’ın kripto destekçisi net duruşu ve özgürleşme vaatleri göz önüne alındığında, muhtemelen bir yükseliş sinyali olarak görülecektir.
Öte yandan, Harris’in münazarada kazanacağı bir zaferin yorumlanması daha zordur. Son yorumları sektörü desteklemeye istekli olduğunu gösterse de belirli politika ayrıntılarının olmaması ve devam eden düzenleyici eylemler, Harris yönetiminin kripto için ne anlama geleceği konusunda soru işaretleri yaratmakta.
Kripto piyasası nereye yönelebilir?
Kripto piyasası kritik bir noktada olduğundan, birçok uzman işlerin buradan nereye gidebileceği konusunda fikir yürütüyor.
Bu göstergelerden biri, kısa süre önce Bitcoin’in yaşam belirtileri gösterdiğini vurgulayan analiz platformu olan Santiment’ten geliyor.
Yatırımcılar arasında korku, belirsizlik ve şüphe (FUD) arttıkça, özellikle de düşüş eğilimiyle ilgili dikkat çekici bir yükseliş görüldüğünde, bu karamsarlığın aslında bir toparlanma için zemin hazırlayabileceği bir ihtimal var. Başka bir deyişle, herkes düşüş eğiliminde hissetmeye başladığında, piyasanın geri sıçraması için en uygun zaman olabilir.
Kripto analisti Ali Charts, Binance borsasındaki en iyi Bitcoin yatırımcılarının hafif bir yükseliş eğiliminde olduğunu ve %51’den fazlasının BTC’de uzun (long) pozisyon tuttuğunu belirtti.
İyimserliğe doğru hafif eğilim, yatırımcıların son piyasa durgunluğunun uzun süreli bir gerilemeye yol açacağına tam olarak ikna olmadıklarını göstermekte. En kötünün geride kalmış olabileceğine ve Bitcoin’in toparlanmaya hazır olduğuna dair bir inancı ifade ediyor.
Öte yandan, daha geniş ekonomik zemin endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Kobeissi Letter geçtiğimiz günlerde ABD istihdam verilerinde kaygı verici bir eğilimin olduğunu vurguladı.
Hükümetin işe alımları istihdam verilerini şişirirken, özel sektördeki büyümenin toplam ücret artışına oranı 2020 pandemisinden bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Tarihsel olarak, özel sektör ücret artışı %40’ın altına düştüğünde, ABD ekonomisi genellikle resesyonun eşiğine gelmiştir. Bu durum, hükümet rekor bir hızla istihdam yaratırken özel sektörün zorlandığını ve bunun da ekonomi ve dolayısıyla kripto piyasası üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini göstermektedir.
Dolayısıyla, yaklaşan TÜFE ve ÜFE verileri Fed’in FOMC toplantısı sırasında faiz oranlarına ilişkin kararını şekillendirmede çok önemli olacak. Enflasyon düşmeye devam ederse Fed faiz oranlarını indirebilir ve bu da kripto piyasasını canlandırabilir.
Boğa piyasasının yükselişini mi yoksa artan oynaklığı mı göreceğimiz, önümüzdeki haftalarda bu politik, ekonomik ve piyasa faktörlerinin nasıl sonuçlanacağına bağlı olacak. Bu ay alınan kararlar ve ortaya çıkan veriler, kripto paranın nereye gideceğine dair rotayı belirlemede kritik öneme sahip olacak.
Yasal Uyarı: Bu makale yatırım tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içerisinde yer alan tüm bilgiler yalnızca eğitim amaçlıdır.