Loka Mining CEO’su Bitcoin’in DeFi sektöründeki olanaklarını anlattı
Loka Mining CEO’su Andy Fajar Hardika, crypto.news’e verdiği özel bir röportajda Bitcoin ağındaki merkeziyetsiz finansın (DeFi) geleceği üzerine fikirlerini paylaştı.
19 Nisan 2024’te Bitcoin madenciliği ödülleri yarılanma ile %50 azaltıldı. Madenciler blok başına artık önceki 6,25 BTC’ye kıyasla yalnızca 3,125 BTC kazanıyor. Her ne kadar Bitcoin halving yaklaşık dört yılda bir gerçekleşse de sektör katılımcıları, azaltılan ödüllerin madencilik ekonomisini nasıl etkileyeceği hakkında sık sık fikir belirtmeye çalışıyor.
Her halving etkinliğinde madencilik firmaları daha düşük kâr marjlı bir ortama uyum sağlamak zorunda kalıyor. Nakit sıkıntısı çeken firmalar genellikle piyasadan çıkıyor veya daha büyük firmalarla güçlerini birleştiriyor. 2016 ve 2020’deki önceki halving olaylarının aksine, uzmanlara göre 2024 halving olayı bir dizi konsolidasyona ve temerrütte neden olabilir.
Son halving ardından Bitcoin madencilerini, Bitcoin ağında NFT’leri mümkün kılan Runes ve Ordinals protokolleri meşgul etti. Bu protokoller, Bitcoin için yeni bir kullanım durumunu temsil ediyor.
Bitcoin, Runes ve Ordinals ile büyük ölçüde DeFi’nin kralı olarak görülen Ethereum ile arasındaki farkı kapatmanın yeni yollarını buluyor. Ancak bazı zorluklar göz ardı edilmemeli. Geçmiş ölçeklenebilirlik sorunları ve blok zinciri tıkanıklıkları sektöre çok şey öğretti.
Yine de Runes ve Ordinals gibi protokollerin doğuşu, Bitcoin’in daha çeşitli merkeziyetsiz uygulamaları (dApp) destekleyebileceğini gösteriyor. Bununla birlikte madenciler yarılanmanın kazanç üzerindeki etkisini telafi edebiliyor.
Son gelişmeleri kısaca özetledikten sonra, Loka Mining CEO’su Andy Fajar Hardika bu konularda crypto.news’in sorularına verdiği yanıtları incelemeye geçelim.
Runes protokolü gibi son gelişmelerin madenci gelirleri ve işlem ücretleri üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, Bitcoin’in DeFi alanındaki gelişen rolünü nasıl görüyorsunuz?
Bitcoin programlanabilirlikten yoksundur ancak güçlü Lindy etkisine sahiptir ve “değer deposu” olduğu kanıtlanmıştır. Kişisel olarak bu özelliklerin, Bitcoin’i “ana zincir” olmaya ittiğine ve Bitcoin’in ikinci katman (L2) veya yan zincirinde gelişen yeni protokolleri kendine çektiğine inanıyorum.
Sizce Bitcoin, merkeziyetsiz finans alanında kendisini Ethereum’a rakip olarak konumlandırabilir mi, yoksa farklı bir eğilim mi öngörüyorsunuz?
Günümüzde bir rekabet gözükse de sanırım eninde sonunda göreceğimiz şey iş birliği olacak; zincirler “birleşecek” ve sıradan kullanıcıların şu anda hangi zinciri kullandıklarını gerçekten umursamayacakları veya anlamalarına gerek kalmayacak bir noktaya kadar önemsizleşecek.
Runes işlem ücretlerini yeni boyutlara taşırken, Bitcoin’in madencileri ödüllendirerek işlemleri uygun fiyatlı ve erişilebilir tutma konusunda nasıl denge kurabileceğini düşünüyorsunuz? Yüksek ücretler Bitcoin’in daha küçük işlemler için kullanılmasını engelliyor mu?
Bitcoin, eşler arası elektronik nakit sisteminden (P2P) bir değer saklama aracına dönüştükçe, Bitcoin’in birinci katmanında (L1) yaşanan yüksek işlem ücretlerinin sorun olacağına inanıyorum. Var olan yüksek ücretler, ağın korunması için gerekli olan güvenlik bütçesine karşılık gelen bir denge unsuru olarak işlev görüyor. İşte bu noktada, ikinci katman çözümleri devreye girerek ağı ölçeklendiriyor ve Bitcoin’e programlanabilirlik katıyor. Kullanıcılar açısından bakıldığında, Lightning veya Internet Computer Protocol (ICP) ile birlikte kullanılan ckBTC gibi çözümler, Bitcoin işlem ücretlerini sadece birkaç sente indirgemeye olanak tanıyor.
Tarihsel olarak Bitcoin, DeFi ortamında Ethereum’un gerisinde kaldı. Runes ve Ordinals gibi yeniliklerin Bitcoin’in bu açığı kapatmasına yardımcı olması ne kadar muhtemel? Bitcoin’in bu alandaki avantajları veya zorlukları nelerdir?
Ordinals temel olarak ERC721’e paralel bir on-chain NFT’dir. Runes ise ERC-20’ye paralel olan Bitcoin üzerine inşa edilmiş bir değiştirilebilir (fungible) tokendır. Bunlar Bitcoin programlanabilirliğinin yalnızca ilk yapı taşlarıdır. Artık ilkel birinci katmanlar (L1) üzerinde dApp oluşturmak mümkün olsa da imkân oldukça sınırlı. Gerçek kullanım durumunun, L2’lerin Bitcoin üzerinde tam gelişmiş bir DeFi uygulaması sağlaması için bağlantı noktaları gibi olacağına inanıyorum. Önemli bir avantaj, şu anda yatırımcıların cüzdanlarında bulunan devasa Bitcoin TVL’sinin kilidini açabilmemiz olacak.
Bazı yorumcular Runes ve Ordinals gibi protokollerin blok zincirlerin tıkanmasına ve işlem sürelerinin yavaşlamasına yol açabileceğini savunuyor. Bu dezavantajlar hakkındaki düşünceleriniz neler ve bunlar Ethereum’un ölçeklenebilirlik zorluklarıyla nasıl karşılaştırılıyor?
Tarih tekerrür etme eğilimindedir. Birkaç yıl önce, Ethereum ağındaki ilk oyunlaştırılmış NFT olan CryptoKitties, Ethereum ağındaki tüm işlemlerin %13’ünü oluşturuyordu. Bu da ağ ölçeklenebilirliği hakkındaki tartışmaları ateşledi ve sonunda birçok yükseltmeye ve Ethereum’da L2’lerin yükselişine yol açtı.
Bitcoin için benzer bir eğilim öngörüyor musunuz?
Artık önemli miktarda blok alanı kaplayan ve ağ güvenliği için ciddi miktarda katkıda bulunan Runes ve Ordinals arasında paralellikler gördüğümüze inanıyorum. Dolayısıyla, artık Bitcoin’in ölçeklenebilirliğini çözmeye çalışan 50’den fazla Bitcoin katmanı veya yan zinciri var. Elbette, tıpkı yeni kurulan girişimler gibi bunların çoğu da sonunda ölecek ya da hacimsiz hale gelecek; ancak aralarında hayatta kalmayı başaranlar çözümlerini milyonlara ulaştıracak.