Nuklai CEO’su, yapay zekanın NFT sektörüne etkisini yorumladı
Crypto.news’e yaptığı açıklamalarda Nuklai CEO’su ve Kurucusu Matthijs de Vries, NFT sektöründe yapay zeka kullanımının etik sonuçlarını değerlendirdi.
Yapay zeka teknolojisinin sunduğu yeni olasılıklardan yararlanan sektörlerden biri de NFT’ler oldu. Artık, NFT’lerin oluşturulmasından doğrulama süreçlerinin geliştirilmesine kadar çoğu işte yapay zeka araçları kullanılıyor.
Ancak bu hızlı entegrasyon bazı etik kaygıları da beraberinde getiriyor. Fikri mülkiyet hakları, yapay zeka tarafından oluşturulan içeriğin kötüye kullanılma potansiyeli ve yapay zeka algoritmalarının şeffaflığı gibi konular bu tartışmanın ön sıralarında yer alıyor.
Yapay zekanın NFT sektöründeki etkisi arttıkça etik kurallara ve güçlü politikalara duyulan ihtiyaç daha da kritik hale geliyor. İnovasyonu etik hususlarla dengelemek, sürdürülebilir ve güvenilir bir ekosistemi geliştirmenin anahtarı olabilir.
Nuklai CEO’su Matthijs de Vries, yapay zekayı NFT doğrulamasını ve güvenliğini artırmaya yönelik dönüştürücü bir güç olarak görüyor ancak güvenilir ve sürdürülebilir bir dijital sanat ekosistemini sürdürmek için yapay zekanın etik zorluklarına değinmenin hayati önem taşıdığını öne sürüyor.
Yapay zeka, telif hakkı sorunları nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor ve aynı zamanda NFT telif hakkı sorunlarına da bir çözüm olarak görülüyor. Kendi telif hakkı zorlukları göz önüne alındığında yapay zeka bu sorunları etkili bir şekilde nasıl çözebilir?
Yapay zeka teknolojisi iki ucu keskin bir kılıç olabilir. Örneğin yapay zekanın üretken modelleri NFT sektörüne hem yardımcı oldu hem de zarar verdi. Sanatçıların çalışmalarını izinsiz kopyalamak için kullanıldılar; bu kötüye kullanım dolandırıcılıklarda oldukça yaygındır. Bir dolandırıcının bir sanatçının eserini izinsiz kullanması, genellikle yapay zeka tarafından oluşturulan, sanatçının orijinal eserine benzeyen veya ondan ayırt edilemeyen yaratımlarla sonuçlanır.
Bu tür yaratımlar, mülkiyet hakları ihlalleri etrafındaki tartışmayı alevlendiriyor ve yapay zeka geliştirmede daha sıkı düzenlemelere duyulan ihtiyacı gösteriyor. Aynı zamanda yapay zeka algoritmaları, ince değişikliklere sahip olsalar bile türev çalışmaları ve sahtecilikleri tespit edebiliyor. İnsanlar bunları gözden kaçırabilir. Örneğin yapay zeka sanatçının stilini öğrenebilir ve ardından hafızasında saklayabilir. Bu yetenek, telif hakkı sorunlarının çözümünde çok önemlidir.
Bazı etik kaygılar da mevcut. Bunlara fikri mülkiyet ve yapay zeka tarafından üretilen içeriğin olası kötüye kullanımı da dahil edilebilir. Platformlar güveni ve dürüstlüğü korumak için bu endişeleri nasıl ele almalı?
Yapay zeka, eğitim için belirli verilere ihtiyaç duyar. Sanatçılar, bir sanat eserini temsil eden sahiplik ayrıntılarını NFT’ye yerleştirebilir. Gerçek sanatçının bu net izlenebilirliği, eser sahiplerinin doğrulanmasını sağlar. Platformlar, kopya NFT eserleri tespit etmek için yapay zeka kullanabilir. Benzer dokunuşlar tespit edilirse kimlik doğrulama bilgilerini kontrol edebilir. Bu sayede, sanatçıların fikri mülkiyet hakları korunabilir. Platformlar ayrıca sanatın izin verilen kullanımına bağlı olarak otomatik telif hakkı ödemeleri de talep edebilir.
Bu sistem, adil ödeme yapılmasını sağlar ve blok zincirlerdeki veri kullanımını izler. İçerik oluşturucuların haklarını korur ve etik içerik kullanımını teşvik eder. Ayrıca gelişmiş yapay zekaya sahip bir NFT pazarı, sanatçıları mülkiyetin kötüye kullanılmasından ve alıcıları sahte sanat eserlerinden koruyor. Bu adımlar dolandırıcılığı azaltır, platformun güvenini ve bütünlüğünü artırır.
Deneyimlerinize göre yapay zeka kullanarak gerçek zamanlı NFT doğrulaması gerçekleştirmeye yönelik ne gibi ilerlemeler kaydediliyor?
NFT’lerin menşei hakkında bilgi verildiğinde yapay zekalar, gerçek veya sahte bir NFT’yi neredeyse gerçek zamanlı olarak doğrulamak için büyük miktardaki verileri işleyebilir. Yapay zekayı yalnızca orijinal NFT’lerde bulunan benzersiz özellikleri tanıyacak şekilde eğitebiliriz. Bu hızlı doğrulama, sahte listelemeleri önler ve kullanıcıları potansiyel olarak sahte ürünler satın almadan önce uyarabilir. Sahte ve hatta çalıntı NFT’lerin satışını önlemeye yardımcı olur.
Bu gelişmelerin kullanıcı deneyimini nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?
Yapay zeka bilgiyi tespit etmede daha iyi hale geldikçe yeteneklerini sahte NFT’leri tanımlamanın ötesine genişletebilir. Örneğin yapay zeka, sabit bir NFT için hacimdeki ani artışları bulmak amacıyla kullanılabilir. Ayrıca benzer özelliklere sahip birden fazla NFT’yi aynı anda takip edebilir. Bu yaklaşım, haksız satışları önleyebilir. NFT pazar yerlerinin tümü, açık kaynak doğasıyla ünlü blockchain üzerinde çalışır.
Güvenilir bir NFT pazarı, yapay zekanın öğrendiklerini herkesin görüntüleyebileceği şekilde kamuya açık hale getirecek ve alıcıların bir NFT geçmişini görüntülemesine olanak tanıyacak. Böylece kullanıcılar bir NFT’nin verilerinin çalınamayacağından emin olabilecek.
Giderek daha fazla insan, NFT’leri doğrulamak için yapay zeka odaklı sistemler kullanıyor. Bu sistemler dijital varlığın orijinalliğini nasıl sağlıyor?
Bir dijital varlığın gerçek olup olmadığını doğrulamak için yapay zekanın kaynağı ve mülkiyeti belirlemek amacıyla sağlam bir veri izine ihtiyacı var. Kamuya açık veri kaynakları doğrulanabilir bir orijinallik izi sunar. Dolandırıcıların sistemi oynamaya çalıştığı birçok yolu gösterdikleri için yapay zekayı eğitmek için ideal araçlardır. Veriler ve on-chain doğrulama konusundaki atılan adımlar, AI’ın dijital varlıkların değerlemesine katkı sağlayabilir. Yapay zeka aynı zamanda gerçek dünya varlıklarını (RWA’lar) ve fikri mülkiyet haklarını da değerlendirebilir.
Sizce verileri doğru saklamanın ve dolandırıcılığı önlemenin temel zorlukları nelerdir?
Elbette kötü aktörler mevcut sistemleri aşmanın yollarını bulmaya devam edecek. Eğitilebilir verilerin genişletilmesi yapay zekanın yeni dolandırıcılık yöntemlerini ortaya çıkar çıkmaz tespit etmesine yardımcı olacağından kamu iş birliği kritiktir. Yapay zeka eğitimi aynı zamanda doğru verilere de ihtiyaç duyar. Bu da NFT sahiplerinin varlık geçmişini uygun şekilde belgelemesini gerektirir.
NFT’lerin insan tarafı doğru olduğu sürece yapay zeka bulguları da doğru olacaktır. Gizlilik söz konusu olduğunda AI hangi bilgilerin paylaşılacağını ve neyin gizli tutulacağını öğrenebilir. Bu ayrım, NFT geliştiricilerinin ve pazar yerlerinin sistemlerini sanatçı gizliliğini destekleyecek şekilde oluşturmasıyla ilgilidir. Yapay zeka, hangi bilgilerin özel olup olmaması gerektiğine karar vermiyor; bu insanlara kalmış.
Dijital Ürün Pasaportları (DPP’ler) büyüyen bir kavram. Lüks eşyaların ve NFT’lerin geçmişini ve sahipliğini takip etmeyi amaçlıyor. Yapay zeka ve blockchain, DPP’lerin güvenliğini ve orijinalliğini nasıl artırır?
Dijital pasaportlar, tüm tedarik zinciri verilerinin kontrol edilmesi ve takip edilmesiyle kolayca hazırlanır. Bu veriler daha sonra verinin kökenini göstermek için bir NFT’ye taşınır. Çevresel ayak izi, mülkiyet gibi her şeyi yakından takip eder. Yapay zeka modelleri, ayak izinde olağandışı modeller bularak dolandırıcılığı tespit edebilir.
Yapay zeka, interneti insanlardan daha hızlı tarayabilir ve dinlenmeye ihtiyaç duymaz. Temel olarak AI, birden fazla NFT’yi 7/24 izleyebilir ve NFT’leri orijinal olmayan DPP’lerle anında işaretleyebilir. Ancak yapay zeka, halka açık verilerle en iyi şekilde çalışır. Blockchain destekli tedarik zincirleri tamamen şeffaftır. DPP’ler, yapay zekanın kendi iç işleyişini anlamasına ve tutarsızlıkları not etmesine olanak tanıyarak NFT’leri takip ederken onları daha etkili hale getiriyor.
Son olarak okuyucularımıza sinir ağları (neural networks) ve makine öğreniminin NFT kimlik doğrulamasını nasıl daha doğru ve verimli hale getirdiğini açıklayabilir misiniz?
Herkes bir NFT koleksiyonunu kopyalayabilir ve sahte bir sürüm oluşturabilir, ancak temeldeki veriler bunun orijinal olmadığını ortaya çıkaracaktır. Sinir ağları, NFT’nin meta verilerinden yaratıcısının tarzına kadar her şeyi insan gözünün asla algılayamayacağı şekillerde analiz eder. Bilgisayar korsanları ve dolandırıcılar giderek daha akıllı hale gelerek sürekli insanları kandırmanın yeni yollarını buluyor. Ancak AI, çeşitli veri kümeleri üzerinde eğitildiğinde bir NFT’nin orijinalliğini güvenilir bir şekilde doğrulayabilir ve kötü bir aktörün bulduğu yeni yöntemlerle mücadele edebilir. Sahteleri ayırt etmek çoğu insan için zordur ve yapay zekayı büyük veri kümeleri üzerinde eğitmek, sahtekarlığın tespitini kolaylaştırır. Sinir ağları gibi teknolojik gelişmeler, kapsamlı doğrulama metodolojilerinin NFT pazarlarına dahil edilme yeteneğini daha da artırıyor.
