İsrail CBDC projesi potansiyel dijital euro lansmanı öncesi askıya alındı

İsrail Merkez Bankası, dijital şekeli piyasaya sürmek için acele etmediğini ve önce dijital eurodaki gelişmeleri gözlemlemeyi tercih ettiğini açıkça belirtti.

İsrail Merkez Bankası, dijital şekele yeşil ışık yakıp yakmama konusunda kendi kararını vermeden önce Avrupa Merkez Bankası’nın “tetiği çekmesini” bekliyor.

İsrail Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Andrew Abir, Reuters’e verdiği bir röportajda, ülkenin 2027 yılına kadar dijital bir euro çıkarma kararı almayı düşünen Avrupa Merkez Bankası için işlerin nasıl gelişeceğini görmek istediğini söyledi.

“Asıl soru, halkın dijital bir para birimini benimseyip benimsemeyeceği” diyen Abir, “bazı çalışmalardan insanları bunu (dijital şekel) kullanmaya ikna etmeye yetecek kadar büyük bir çalışma” yürütüleceğini sözlerine ekledi. İsrail Merkez Bankası 2017 yılında dijital şekel üzerine bir araştırma başlatmış ve bir merkez bankası dijital para birimi (CBDC) çıkarmanın potansiyel faydalarını ve zorluklarını incelemişti.

Ön aşamada dijital para birimlerinin küresel eğilimleri, teknolojik fizibilitesi ve para politikası ve finansal istikrar üzerindeki potansiyel etkiyi anlamaya odaklandırıldığı belirtildi. 2021 yılında İsrail Merkez Bankası, dijital şekeli daha fazla araştırmak ve geliştirmek için çalışmalarına başlamıştı.

Mayıs ayı sonunda İsrail Merkez Bankası, farklı sektörleri potansiyel bir merkez bankası dijital para birimi için uygulamalar oluşturmaya davet eden Dijital Şekel Programı’nı başlattı. Pilot uygulama, dijital şekelin çekirdek sistemini ve API katmanını simüle eden teknolojik bir prototip kullanarak sanal varlığı test edilmesini içeriyor.

Abir, merkez bankasının CBDC’nin “ödeme sağlayıcıları için eşit bir oyun alanı” yaratmasını istediğini, böylece dijital para biriminin bu sağlayıcıların finansal kredi verenlerle rekabet etmesine izin verebileceğini söylüyor. “CBDC’nin bir avantajı, ödeme sağlayıcısının paranızı tutmaması, dolayısıyla o şirkete karşı bir kredi riskiniz olmamasıdır” diyen Abir, bu mekanizmanın “geleneksel bir ödeme sağlayıcısından daha düşük düzeyde denetim ve sermaye gereksinimine izin verdiğini” sözlerine ekledi.